24 Eylül 2011 Cumartesi

TECHART 911 Turbo


Alman modifikasyon firması TECHART, Porsche 911 Turbo modelleri için geliştirdiği yeni modifikasyon kitini 2011 Frankfurt otomobil fuarı sırasında tanıttı. TA 097/T3 isimli kit aracın motorunda %40 güç artışı sağlıyor.

Çift turbo beslemeye sahip 6 silindirli Boxer motoru 3.8 litre hacimli olan otomobil artık 700 beygir güç, 880 Nm tork üretebiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşması sadece 2.8 saniye alırken 200 km/s'i görmek için 9 saniye yeterli oluyor. Aracın hızlanması 352 km/s'e kadar devam ediyor.

Carlsson CK63 RS


Mercedes'in şık ve sportif "Dört kapılı coupé" modeli CLS, tanıtımının hemen ardından en güçlü versiyonu olan CLS63 AMG'ye sahip olmuştu. Yeni modelin turbo beslemeye sahip motorunu oldukça seven modifikasyon firmaları da bu yeni üniteden maksimum güç artışını alabilmek için yarışa başladı.

Daha önce diğer CLS modelleri için yaptığı çalışmaları sergileyen Carlsson'un bu otomobil için yaptığı görsel değişiklikler göze batmıyor. Standart model için Mercedes'in de sunduğu aşağıya doğru uzatılmış ön tampon, ön splitter, bagaj üstü spoiler, arka difüzör, 20 inç çaplı jantlar ve dört çıkışlı egzoz sistemi Carlsson tarafından yeniden şekillendirilmiş.

İç mekan için sade fakat lüks opsiyonlar sunan firma koltukları daha kaliteli deri döşemeyle kaplarken direksiyon simidinde Alcantara kullanmış. Sportif görünüme de önem veren firma konsol ve kapı içlerinde kaplama olarak karbon fiber kullanmış. Kapı eşiklerini ışıklandıran Carlsson daha kalın paspaslar ve koltuk kafalıkları üzerinde kendi logosuna yer vermiş.

Süspansiyon sistemini 30 mm alçaltan Carlsson C-Tronic ismini verdiği sistemle süspansiyonun 150 milisaniye içerisinde yol şartlarına uyum sağlamasına yardımcı oluyor.

Çift turbo beslemeye sahip 5.5 litre hacimli v8 motoru üzerinde yapılan çalışmalarla artık 649 beygir güç, 900 Nm tork üretebilen otomobilin 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresi 4.1 saniyeye gerilemiş.

MKB GL P670


Mercedes'in çoğu modeli modifikasyon firmaları tarafından bolca güçlendirme işlemine sokulsa da büyük SUV serisi GL bu durumun dışında kalıyormuş gibi görünüyor. Bu durumu fark eden firmalardan birisi olan MKB, araç için geliştirdiği v12 motorlu paketi tanıttı.

Dışarıdan bakıldığında sahip olduğu gücü belli etmeyen aracın tek yeniliği 22 inç çaplı jantları. İç mekanında da bir değişiklik bulunmayan GL bütün heyecanı kaput altına sığdırmış.

Mercedes'in çift turbo beslemeye sahip v12 motoruyla donatılan P670, 668 beygir güç, 1.200 Nm tork üretebiliyor. Şanzıman ve aktarma organlarının çoğu yenilenen araç 0'dan 100 km/s sürate 4.4 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 270 km/s'te sınırlandırılmış.

Frenleri de elden geçirilen aracın her iki aksında da 380 mm çaplı karbon seramik diskler kullanılıyor. Önde 6, arkadaysa 4 pistonlu kaliperlere sahip olan P670'e sahip olmaksa kolay değil. MKS, bir GL500'ü P670'e yaklaşık 6 ayda dönüştürebiliyor. İşlem için istenen ücretse araç hariç 217.568 Euro.

23 Eylül 2011 Cuma

Kubatech Mercedes SLS AMG


Mercedes'in süperspor otomobili SLS AMG'yi modifiye eden firmalar arasına bir yenisi katıldı. mcchip-dkr ile birlikte çalışan firma görünümde değişiklik sunmasa da kayda değer performans artışına imza atmış.

Aracın ne iç ne de dış görünüşüne dokunan firma 6.2 litre hacimli v8 motor üzerinde yaptığı modifikasyon çalışması sonucunda 625 beygir güç, 680 Nm tork elde edebilmiş. Modifikasyon kitinin fiyatıysa 8.026 Euro olarak açıklandı.

Kicherer ML63 Carbon Series


Sportif karakterli otomobilleri birçok firma tarafından modifiye edilen Mercedes'in SUV model ailesi ML de özellikle 63 AMG modeliyle modifikasyon için favori modeller arasına girmeyi başarıyor.

Kicherer'in yorumu oldukça dikkat çekici bir görünüme sahip olsa da aslında araç üzerinde değişen şeyler oldukça az sayıda. Gövdesinin dört bir yanını karbon fiber körünümlü folyoyla kaplanan aracın stopları koyulaştırılırken jantlarının çapı 23 inçe ulaşmış.

İç mekanda yenilik sunmayan firmanın 6.2 litre hacimli v8 motor üzerinde yaptığı modifikasyon sonucunda 540 beygir güç, 640 Nm tork elde edilebilmiş.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Mercedes-Benz F 125!


 Mercedes, 2011 Frankfurt otomobil fuarı sırasında otomobilin 125. yılını özel bir modelle kutluyor. Hidrojen yakıt pilleriyle çalışan konsept aracın 2025 yılında seri üretime hazır olması bekleniyor.

Mercedes'in seri üretim otomobillerine olmasa da güncel konseptlerine benzeyen hatlarıyla dikkat çeken aracın yuvarlatılmış çizgileri, ön yapının içerisi boşaltılarak ortaya çıkarılmış ön panjuru, dev jantları, kısa arka kısmı ve yukarıya doğru açılan büyük kapıları oldukça dikkat çekici detaylar olarak ön plana çıkarken LED aydınlatma grubunun şekil ve renkleri de etkileyici bir görünüm sunuyor.

4.998 mm boyunda olan büyük otomobilin genişliği 1.980, yüksekliğiyse 1.430 mm. 3.333 mm gibi oldukça etkileyici bir aks mesafesi sunan aracın bagaj hacmiyse 470 litre.

İç mekana geçildiğinde sofistike çizgilere sahip koltukları dikkat çeken aracın gösterge paneli ve orta konsolu 3 boyutlu dijital ekranlardan oluşuyor. Sürücüyü saran bir yapı sunan ön kısımda mavi renkli süet kullanımı ferahlık hissini de artırıyor.

Görünümü etkileyici olan otomobilin asıl ilginç özellikleriyse kaputun, daha doğrusu gövdenin alt kısımlarında bulunuyor. Yakıt olarak hidrojen kullanan F 125!'de bütün jantların iç kısmında elektrik motorları bulunuyor. Arka aksta 136, ön akstaysa 68 beygir güç üretebilen ikişer motora sahip olan aracın ön aksında 150, arka aksındaysa 400 Nm tork üretiliyor.

Sürdürülebilir gücü 231, maksimum gücüyse 313 beygir olan otomobil 0'dan 100 km/s sürate 4.9 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 220 km/s olarak açıklandı. Yaklaşık 7.5 kg kapasiteye sahip olan hidrojen tankı silindir şeklinde olmadığından yapının bir parçası olarak görev yapabilirken arka koltukların arkasına yerleştirilen lityum-sülfür piller 10 kWh kapasite sunabiliyor.

Sadece elektrikle çalılarak 50 km menzile sahip olabileceği açıklanan otomobilin hidrojen tüketerek ulaşabileceği maksimum menzilse 1.000 km'ye çıkıyor. 100 km'de 0.79 kg hidrojen tükettiği açıklanan F 125!'in bu ortalaması aynı mesafede yaklaşık 2.7 litre mazot tüketimine eşit.

Kia GT Concept


2011 Frankfurt otomobil fuarının sürpriz yapan üreticileri arasında Güney Kore merkezli üretici Kia da bulunuyor. Son yıllarda oldukça popüler bir akım haline gelen "Dört kapılı coupé" tarzında bir araç tanıtan firma böylece ilk defa arkadan itişli bir otomobil sergilemiş oldu.

Firmanın tasarım anlamında gelecekte uygulayacağı planı yansıtan bir otomobil olan GT Concept yuvarlak burun kısmının yan taraflarına eklenen hava girişleriyle dikkat çekiyor. Karbon fiberden üretilen dev jantlara sahip olan konseptin aynaları yerine kameralar kullanılırken arka kapıları geriye doğru açılıyor. Dar bir açıyla eğim verilen arka kısmına eklenen difüzör dikkat çekerken aydınlatma grubunda LED teknolojisi kullanılmış.

4.690 mm boya, 1.890 mm genişliğe ve 1.380 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesiyse 2.860 mm olarak belirtilmiş.

Özellikle A sütununda kullanılan bakır kaplamaları ilginç bir görünüm sunan aracın iç mekanında da bakır rengi görülebiliyor. Sportif bir direksiyon simidi ve üç boyutlu göstergelere sahip olan aracın orta konsolu bulunmuyor. Birbirlerine ters yönde açılan dört kapısı sayesinde iç mekana giriş ve çıkışlarda sorun yaratmayan aracın deri döşemeli koltuklarında dört kişi için yer bulunuyor.

Kaputunun altında, son zamanların trendi olan hibrit bir motor barındırmayan aracın turbo beslemeye sahip 3.3 litre hacimli v6 motoru 395 beygir güç, 534 Nm tork üretebiliyor. Arkadan itiş sistemine sahip olan GT Concept'in şanzımanıysa 8 ileri vitesli otomatik bir ünite.

20 Eylül 2011 Salı

Maybach Edition 125!


Mercedes'in alt markalarından olan Alman lüks otomobil üreticisi Maybach, otomobilin 125. yılını kutlamak amacıyla özel bir versiyon tanıttı. Sadece tek örneği bulunacak olan bu otomobil markanın kataloğuna eklenen yeni opsiyonları sergileme için de bir platform olmuş.

Özel bir siyaha boyanan gövde ve koyu renkli, 20 inç çaplı jantlarla dikkat çeken aracın iç mekanında siyah renkli deri döşeme, gümüş renkli süslemeler, piyano siyahına boyanmış kaplama parçaları, Alcantara tavan kaplaması, gri renkli karbon fiber kaplamalar ve gümüş logolar dikkat çekiyor.

Mercedes-Benz Concept B-Serisi E-CELL+


Resmi tanıtımı geçtiğimiz ay yapılan yeni Mercedes B Serisi 2011 Frankfurt otomobil fuarında bir adet hibrit modele kavuştu. Henüz konsept aşamasında olsa da seri üretime oldukça yakın görünen aracın performans ve menzil verileri kabul edilebilir seviyelere getirilebilmiş.

Gövde rengine boyanmış jantlar ve kahverengi grafiklerle dikkat çeken aracın dış tasarımında bir değişiklik yok. İç mekanda ön konsol grafikleri yenilenirken gösterge paneli ve orta konsol üzerinde bulunan ekranlarda güç üretim ve şarj seviyesini gösteren yeni grafikler kullanılmış. Güvenlik donanımı oldukça zengin olan araçta kaza uyarı ve önleme sistemi, şeritte kalma asistanı, kör nokta uyarısı, geri görüş kamerası, park yardımcısı, hillholder ve adaptif ön farlar bulunuyor.

Süspansiyon sistemi alçaltılan aracın elektrik motoru maksimum 136, sürekli 95 beygir güç üretebiliyor. 68 beygir güç üretebilen benzinli motoru, normal hallerde pilleri şarj amaçlı kullanılırken hızlanmalarda elektrik motoruna yardımcı olarak da kullanılabiliyor. 0’dan 100 km/s sürate yaklaşık 11 saniyede ulaşabilen aracın maksimum sürati 150 km/s.

Gerektiğinde pilleri standart bir prizden de şarj edilebilen aracın sadece elektrik motoruyla alabildiği yol 100 km’yi bulurken benzinli motorun da devreye girmesiyle menzil 600 km’ye varıyor.

19 Eylül 2011 Pazartesi

Volkswagen Up!


Geçtiğimiz hafta Buggy Up! ile genişlediğini duyurduğum Up! ailesinde bulunan araç sayısı bir anda iki katına çıktı. Performanslı sürüşlerden minimum yakıt tüketimine kadar değişik kategorilerde öne çıkan yeni Up! konseptlerinin görünümleri de amaçları kadar farklı.

Geçtiğimiz yıl tanıtılan e-Up!'ın seri üretim halini sergileyen Volkswagen bu otomobilin yakın zamanda üretimde olacağını onayladı. Tamponunun büyük bir kısmı LED aydınlatmayla kaplanan otomobilde düz alanı geniş özel jantlar kullanılmış.

Ailenin eco Up! ismini taşıyan modeli düşük sera gazı salınımıyla dikkat çekiyor. Kilometre başına 79 gram CO2 salınımı yapan otomobil bu değere Stop/Start sistemi ve fren enerjisi geri kazanımıyla birlikte kullanılan doğalgazlı motoruyla ulaşabiliyor.

Araçlar arasında en ilginç görünüme sahip olanı şüphesiz Up! Azzurra Sailing Team isimli model. Tavan ve kapıları bulunmayan otomobil Giorgetto Giugiaro ve Walter de Silva tasarımı. Marinalarda kullanılmak için tasarlanmış olan otomobilde kapı yerine kullanılan barlar yukarıya doğru açılıyor.

Cross ailesinin en küçük üyesi olan cross Up! bir taraftan 5 kapılı bir Up!'ın nasıl görüneceğini belli ederken diğer taraftan hafif arazi şartlarına uygun küçük bir otomobilin neye benzeyeceğini gösteriyor.

Siyah renkli aynalar, gövdenin dört bir yanını saran aerodinamik kit ve büyük çaplı jantlar sayesinde kolayca tanınabilen GT Up!, ailenin sportif üyesi. LED sis farlarına sahip sportif tamponuyla oldukça hoş bir görünüme sahip olan araç 900 kg'lık ağırlığa ve 100 beygirlik motor gücüne sahip.

Hyundai i30


Geçtiğimiz hafta ilk fotoğraflarıyla birlikte tanıtılan Hyundai i30'un detaylı teknik verileri açıklandı. Artık daha büyük bir araç olan i30'da motor ve şanzıman seçeneklerinde de yenilikler var.

4.300 mm boya, 1.780 mm ene ve 1.470 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi 2.650 mm olarak açıklandı. Bagaj hacmi 378 litre olan otomobilin dönüş çapı 10.6 metre. Motor ve donanım seviyesine göre 15, 16 veya 17 inç çaplı jantlarla donarılan otomobilde altı motor seçeneği bulunacak.

Benzinli ünitelerden 1.4 litre hacimli olanı 100 beygir güç, 127 Nm tork üretebilirken 1.6 litre hacimli ünitenin 120 ve 135 beygir güç üretebilen versiyonları bulunuyor. Sırasıyla 156 ve 164 Nm tork üretebilen bu motorların ardından aynı hacimli turbo Diesel üniteler geliyor.

1.4 litre hacimli turbo Diesel motor 90 beygir güç, 220 Nm tork üretebilirken 1.6 litre hacimli modelin 110 ve 128 beygir güç üretebilen versiyonları bulunuyor. Bu motorların her ikisi de 260 Nm tork sunuyor.

Ülkemizde en çok satması beklenen 128 beygir gücündeki turbo Diesel ünite 0'dan 100 km/s sürate 10.9 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 197 km/s olarak açıklandı. Manuel şanzıman seçeneği 6 ileri vitesli olan yeni i30'un otomatik şanzıman seçeneği de artık 4 değil 6 ileri vitesli.

HAMANN Porsche Panamera


HAMANN'ın Porsche Panamera için hazırladığı gövde kitlerine bir yenisi eklendi. Oldukça dikkat çeken parçalara sahip olan kitte iç mekan için de değişiklikler düşünülmüş.

Genişliği 60 mm artırılan aracın yenilenen ön tamponunda daha büyük hava girişleri ve yeni LED aydınlatma grubu bulunurken kaput üzerinde de ek havalandırma delikleri açılmış. Yan eteklerle birlikte genişleyen çamurluklar üzerinde de ek yarıklar bulunurken jant çapları 22 inç olarak belirlenmiş. Merkezi egzoz çıkışlarıyla birlikte tamamen yeniden şekillendirilen arka tampon haricinde bagaj kapağı üzerine sabit bir spoiler yerleştiren HAMANN modifiye ettiği süspansiyon sistemini 30 mm alçaltmış.

İç mekan için değişik renklerde deri ve Alcantara döşeme sunan firma konsollar için piyano siyahı veya karbon fiber kaplamalar da hazırlamış. Motor için de modifikasyon kiti üreten HAMANN, giriş kitleriyle 4.8 litre hacimli ünitenin gücünü 80 beygir, torkunuysa 120 Nm artırabiliyor.

18 Eylül 2011 Pazar

Rimac Concept_One


2011 Frankfurt otomobil fuarı elektrik motorlu otomobillerin şov alanına döndü. Alman markalarının şehir kullanımı için tasarladığı küçük otomobillerden hibrit araçlara kadar geniş bir yelpazede sunulan elektrik motorları şimdi de yeni bir marka olan Rimac'ın ilk konseptine güç veriyor.

Yuvarlak hatlara sahip bir coupé olan Concept_One, LED aydınlatma grubu, büyük bir splitter ve dev jantlar gibi özelliklere sahipken iç mekanda dört bir yanda görülebilen deri döşemeler ve dijital göstergeler dikkat çekiyor. Hem iç hem de dış aynaları yerlerini kameralara bırakan otomobilde dış mekan görüntüleri içerideki küçük ekranlara aktarılıyor.

Dört adet elektrik motoruna sahip olan araç toplam 1.088 beygir güç, 3.800 Nm üretebiliyor. 92 kWh kapasiteli pilleriyle 600 km gibi uzun bir menzil sunabilen aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 2.8 saniye sürerken maksimum sürati 305 km/s olarak açıklandı.

Karbon fiber gövde, dört tekerlekten çekiş sistemi ve karbon seramik fren diskleri gibi özellikler sunan aracın ağırlığı 1.650 kg olarak açıklandı. 2013 yılında teslimatlara başlamak isteyen Rimac bu araçtan toplam 88 adet üreteceğini de belirtti.

Fiat Fiorino 1.3 MultiJet Combi Emotion


Küçük ticari araçlar pazarında uzun zamandır başarılı satış rakamlarına imza atan Fiat özellikle Doblò ve Fiorino modelleriyle ülkemizde de tutuluyor. Geçtiğimiz haftalarda, Opel Combo olarak da üretimine başanan Doblò modelini test ettiğim Fiat küçük ticari araç ailesinde şimdi sıra Fiorino'da.

Teknik olarak ticari araç olsa da ülkemizde genelde çocuklu ailelerin tercih ettiği otomobiller olan Doblò ve Fiorino serileri zamanla bu talebe ayak uydurup hem daha konforlu hem de daha performanslı hale geldiler. Donanım konusunda C sınıfı otomobillerle yarıştığını gördüğümüz Doblò'nun ardından Fiorino'nun da B sınıfı otomobillere rahatça kafa tutabildiğini gördüm.


Dış Mekan

Büyük kardeş Doblò'ya oranla daha köşeli bir tasarıma sahip olan Fiorino, PSA grubuyla ortaklaşa geliştirilen bir proje. Bu nedenle Citroën Nemo ve Peugeot Bipper adında ikiz kardeşlere sahip olan otomobil ülkemiz pazarında bu iki araçtan çok daha başarılı satış adetlerine ulaşıyor.

Köşeli de olsa tasarımı genel anlamda oldukça şık görünen bir otomobil olan Fiorino sadece ön tamponunun olması gerekenden uzun görünmesi nedeniyle biraz orantısız duruyor. Bunun haricinde sportif olduğu bile söylenebilen tasarım tavan rayları ve 16 inç çaplı şık jantlarla pekiştiriliyor.

3.864 mm boya, 1.716 mm genişliğe ve 1.721 mm yüksekliğe sahip olan Fiorino 2.513 mm'lik aks mesafesine sahip. Görüldüğü gibi şehir içinde dolaşmak için gayet uygun boyutlara sahip olan aracın park sorunu da neredeyse yok gibi.



İç Mekan

Fiat kullanıcılarının yabancılık çekmeyecekleri bir iç mekana sahip olan Fiorino'nun ön koltuk sırasında neredeyse bütün kumandalar ailenin diğer modellerinden tanıdık. Üzerinde ses sistemi kumanda elemanları bulunan 3 kollu direksiyon simidinin arkasındaki kollardan yol bilgisayarı kontrol edilebiliyor. Rahat takip edilebilen gösterge tablosunda yol bilgisayarı ekranı da bulunuyor. Bilindik bilgilerin yanında vites değiştirme uyarısının da bulunduğu ekran Start&Stop sisteminin devrede olup olmadığını da belirtiyor.

Kokpitin sol tarafında bulunan havalandırma kanalının altına konumlandırılan sis farı ve far yükseklik ayarı kumandalarının yanında bilgisayarın menü çıkış düğmesi bulunuyor ki bu kumandanın yeri unutulmamalı, zira diğer yol bilgisayarı düğmelerinden ayrı.

Kolay alışılan bir orta konsol dizilimine sahip olan otomobilin TomTom navigasyon sistemi entegrasyon noktası konsolun en tepesine yerleştirilirken bunun altında CD ve MP3 çalabilen ses sistemi kumandaları, ASR, Start&Stop, arka cam rezistans ve dörtlü ikaz düğmeleri ve manuel ayarlı klimanın ayar birimleri bulunuyor. Vites kolunun önünde bir eşya gözü yerleştiren Fiat koltukların arasına kapaklı bir göz yerine bardaklık ve USB girişi koymuş. Doblò'da olduğu gibi kapılardan uzak konumlandırılmış ön koltukların arasında, istenildiğinde kaldırılabilen bir kol dayanağı bulunuyor.

Otomobilleri kullanırken normalden biraz daha yukarı pozisyonda oturmayı seven bir insan olduğumdan bana resmen eldiven gibi oturan bir sürüş pozisyonuna sahip olduğunu düşündüğüm Fiorino herkes için aynı konforu sağlayamayabilir, zira ben bile sürücü koltuğunu en alçak pozisyona getirip rahat ettiğim pozisyonu buldum. Direksiyon simidinin de yükseklik ve derinliği ayarlanabilirken vites kolunun sürücüye yakın yerleştirilmiş olması büyük avantaj.

Arka koltuk sırasında da önde olduğu gibi geniş bir baş mesafesi bulunan Fiorino'nun sunduğu diz mesafesi de boyutlarına oranla oldukça başarılıyken küçük kayar kapıları nedeniyle çıkışlarda ayakların B sütununa sürtünmesi olası. Bunun haricinde rahat açılıp kapanabildiğini söyleyebileceğim arka kapılarda bulunan camlar dışarıya doğru açılabiliyor. İki kişi için tasarlanan arka koltuklar parçalı olarak katlanarak 356 litre hacimli bagaj hacmini 2.500 litreye kadar büyütebiliyor. İstenildiğinde devrilebilen bu koltuklar dilerseniz yerlerinden sökülebiliyor.


Konfor

Sınıfından beklenmeyen bir özellik olsa da başarılı konfor düzeyi sunan bir süspansiyon sistemine sahip olan Fiorino bu konuda istenen her özelliği sunuyor diyebilirim. İnce yanaklı lastikler ve sertçe ayarlanmış süspansiyon sistemine rağmen sahip olduğu başarılı koltuklar ve sağlam konsol sayesinde yolcularına rahatsızlık yaşatmayan otomobilin donanımında bulunan elektrikli cam ve aynalar, klima ve direksiyondan kumanda edilebilen ses sistemi gibi donanımlar da konfor seviyesinin binek araçlara yaklaşmasını sağlıyor.

İç mekan hakkında yazarken de belirttiğim gibi benim için mükemmel bir sürüş pozisyonuna sahip olan otomobilin şanzıman ve direksiyon sistemi de sürücüyü yormayacak şekilde ayarlanmış. Orta sertliğe sahip direksiyon sistemi ne manevralarda zorluyor ne de otoyolda hafif kalıyor. Yumuşak debriyaj pedalı ve kolay geçen vitesler de sürücünün işini kolaylaştırıyor.


Sürüş

Gelelim Fiat modellerinin en başarılı oldukları bölüme. İtalyan ateşini en iyi şekilde yansıtan otomobillerden olan Fiat, bu özelliği ticari araçlarına bile uyguluyor. Başarılı ayarlara sahip süspansiyon sisteminin yanında sürücüyü bilgilendirmesi yeterli olan direksiyon sistemi sayesinde araç izine sağdık kalırken zorlandığı zamanlarda gösterdiği hafif önden kayma eğilimi kolayca kontrol altında tutulabiliyor. Aracı daha da zorlarsanız donanımında bulunan ESP olaya müdahale edip otomobili çizgiye oturtuyor.

Ani yön değişimlerinde şaşırtıcı derecede stabil olan Fiorino yüksek yapısı olan ticari bir araçtan çok alçak yapılı bir hatchback gibi tepki gösteriyor. Aracı bu derece sportif kullanmak istemeyeceğinizi düşünüyorsanız 1.25 litre hacimli turbo Diesel motorun 95 beygir güç, 200 Nm tork üretebilen versiyonunu bu kasada denememişsiniz demektir. Sürekli devirlenmeye istekli motor 5 ileri vitesli şanzımanla uyumlu olsa da aynı motor versiyonuna sahip Punto Evo'da sunulan 6. vitesi istiyor. Maliyet düşürmeye yönelik olduğunu düşündüğüm 5 ileri vites kullanımı aslında bir yerde yerinde bir seçim de olmuş zira daha kısa oranlı bir şanzıman kullansaydı Fiat, Punto Evo'nun satışlarından daha da fazla çalabilecek bir araç yaratmış olurdu.

Boş ağırlığı 1.190 kg olan Fiorino 1.3 MultiJet Euro5'in sahip olduğu başarılı yol tutuş dinamiklerinin bir sorumlusu da jant ve lastikler. 16 inç çaplı jantlar ve Bridgestone'un 195/55-16 ölçülerindeki Turanza serisi lastikleri Fiorino ile başarılı bir ekip oluşturmuş.

Tüketim verilerini hiç de düşük göstermeyecek şartlarda test ettiğim Fiorino bu kategoride de oldukça başarılı sonuçlara imza attı. Şehir içi ve yüksek süratli otoyol kullanımlarından oluşan parkurda ortalama 6.9 litre/100 km mazor yakan aracın 110-120 km/s sabit süratte elde edebileceği ortalama 5.5 litre/100 km'nin altına inebiliyor. Bu arada bu ortalamaların tamamı klima açıkken elde ediliyor ki geniş bir iç hacim sunan Fiorino'nun klimasının göz kamaştırıcı bir soğutma performansına sahip olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.


Donanım/Fiyat

İşte Fiorino'nun başarısının arkasında yatan asıl neden. 2011 modelleri 35.190, 2012 modelleriyse 36.580 TL seviyesinden başlayan fiyatlarla alıcı bekleyen 1.3 MultiJet Combi Emotion modelleri, yaklaşık aynı donanım ve performansa sahip Dualogic şanzımanlı bir Punto Evo'dan neredeyse 7.000 TL daha ucuz.

Standart donanımında renkli tamponlar, arka park sensörleri, 16 inç çaplı alaşım jantlar, koyulaştırılmış arka camlar, tavan rayları, sis farları, elektrik kumandalı yan aynalar, yükseklik ve bel desteği ayarlı sürücü koltuğu, elektrikli ön camlar, çift parçalı katlanabilen arka koltuk, Start&Stop, yükseklik ve derinlik ayarlı hidrolik direksiyon, klima, far yükseklik ayarı, yol bilgisayarı, Follow-me-home sistemi, CD ve MP3 çalabilen, direksiyondan kumanda edilebilen ses sistemi, Blue & Me TomTom navigasyon ön hazırlığı, ABS, EBD ve dört adet hava yastığı bulunan aracın opsiyon listesiyse kabarık değil. Metalik boya farkı sadece 250 TL olan aracın Blue & Me TomTom navigasyon sistemi 1.000 TL farkla sunulurken ESP, ASR ve Hillholder içeren paket 750 TL'ye satılmakta.


Sonuç

Doblò'nun ardından Fiorino da şaşırtmaya devam ediyor. Yalnız bu aracın etkileyicilik oranı daha bile yüksek. Şık tasarımı, performans ve tüketim dengesini çok iyi ayarlayabilmiş motoru ve dinamik yol tutuş özellikleriyle satış başarısının şans eseri yakalamadığını gösteren Fiorino, sınıfındaki araçların yanında kendisiyle yaklaşık olarak aynı donanımı sunan B sınıfı araçlara da ciddi bir rakip. Önceleri insanların neden bu sınıfa yönlendiğini anlamamış olsam da B sınıfıyla arada bulunan küçük donanım farkları ve büyük fiyat uçurumu yeterli nedeni sunuyor.


Fotoğraflar

Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.