7 Ocak 2016 Perşembe

Wimmer RS Porsche 911 Turbo


Porsche modelleri arasında modifikasyon firmalarının en çok sevdiği olma ihtimali yüksek olan 911 Turbo üzerinde yapılan çalışmalara bir yenisi eklendi. Dış görünümü ele vermese de 997 kasa aracın kaput altında yatan güç etkileyici.

Alçaltılmış süspansiyon sistemi ve hafifletilmiş, 19 inç çaplı jantlar gibi donanımlara sahip olan otomobilin çift turbo beslemeye sahip, 3.6 litre hacimli Boxer motoru 828 beygir güç, 870 Nm tork üretebiliyor. Bu değerlere sahip cabriolet aracın 0'dan 200 km/s sürate ulaşması 10.1 saniye sürerken maksimum sürati 348 km/s olarak açıklanıyor.

Hennessey Shelby GT350


Amerikan otomobillerinin modifikasyon çalışmaları hakkında konuşurken aklımıza gelen ilk markalardan olan Hennessey Performance, Shelby GT350 Mustang'e kendi yorumunu kattı. Üstelik bu sefer aşırı beslemeden uzak durarak.

Alışıldığı üzere aracın dış görünüşünü değiştirmeyen firmanın dokunuşları sadece arka bölümde görülebiliyor. Yenilenen egzoz sisteminin siyah renkli çıkışları ve Hennessey logosu değişikliklerin tamamını oluşturmuş.


Otomobille birlikte özel paspas seti, sınırlı üretim plakası, bir depo benzin, özel logolar ve yenilenen motor yağı gibi ilginç donanımlar da temin eden Hennessey motor elektroniği üzerinde de çalışmalar yapmış.

Yapılan modifikasyon işlemi sonucunda 5.2 litre hacimli v8 motordan 575 beygir güç ve 693 Nm tork alabilen firma 100 örneğini sunacağı paketi 4.995 Dolar karşılığında satacağını da belirtti.

McLaren 675LT JVCKENWOOD


Otomobil dünyasında karşılaşılan ilginç ortaklıklara bir yenisi eklendi. İngiliz üretici McLaren, Japon elektronik devi JVCKENWOOD ile birlikte geliştirdiği konsept aracını tanıttı. Otomobilin geliştirilme amacıysa iki markanın Formula 1'deki beraberliklerinin 25. yılını kutlamak.


Dışarıdan bakıldığında büyük bir tasarım değişikliği dikkat çekmese de aracın yan aynalarının yerini alan kameralar dikkatli gözler tarafından fark edilebiliyor. Arka bölüme eklenen kamerayla birlikte ayna görevi gören kamera sayısı üçe çıkıyor.

Bu 675LT'nin asıl ilginç yanıysa iç mekanda yer alıyor. Orta konsolu tamamen iptal edilen otomobilin gerekli tüm kontrolleri, Formula 1'den alınmış gibi duran oval direksiyon simidine entegre edilmiş. Gösterge paneli de bulunmayan konseptin bütün verileri renkli head up display sayesinde ön cama yansıtılıyor.

Chevrolet Cruze Hatchback


Chevrolet'nin kompakt modeli Cruze, yeni nesil sedan versiyonlarının ardından hatchback seçeneğine de kavuştu. Dört kapılı kardeşine göre teknik anlamda bir yenilik sunmayan otomobilin bagaj hacmiyse etkileyici boyutta.

RS donanım paketine sahip bir versiyonu tanıtılan araçta dinamik görünümlü bir ön tampon, kromajlı süslemelere sahip sis farları, ince bir splitter, kalınlaştırılmış yan etekler, 18 inç çaplı jantlar, büyük bir spoiler, oval stoplar, sportif görünümlü arka tampon, küçük bir difüzör ve kromajlı, dikdörtgen biçimli egzoz çıkışı bulunuyor.


İç mekanında bir değişiklik olmayan Cruze Hatchback'in sunduğu 524 litre bagaj hacmi, arka koltuk sırtlıkları yatırılarak 1.198 litreye yükseltilebiliyor.

Motor konusunda da bir yenilik sunmayan otomobilin turbo beslemeye sahip, 1.4 litre hacimli ünitesi 153 beygir güç, 240 Nm tork üretmeye devam ediyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanın yanında yine 6 ileri vitesli tam otomatik ünite opsiyonel olarak alınabiliyor.

Bentley Continental GT Monster by Mulliner


Otomobil ve ses sistemi üreticilerinin ilişkileri arada sırada ortaya ilginç araçlar çıkarabiliyor. Bu otomobiller arasında uçuk seçenekler olsa da bazılarını standart versiyonlardan ayırmak güç olabiliyor. İkinci seçenekte bahsettiğim araçlara bir örnek, Bentley, özel araç birimi Mulliner ve Monster ortaklığından geldi.

Dışarıdan bakıldığında büyük bir değişiklik sunmasa da aracın ek hava çıkışlarına sahip kaputu yeni. Siyaha boyanmış ön panjur ve ızgaranın yanında panjur çevresi, splitter ve yan eteklerin kırmızı süslemelerinin fren kaliperleriyle aynı renkte olduğu görülebiliyor.


İç mekanda da kırmızı ve siyah renkli deri döşemelerle birlikte özel konsol panelleri, "Always lead, never follow" yazılı eşik kaplamaları ve "Monster by Mulliner" armalı kafalıklar dikat çekerken özel bir bölüme yerleştirilen 24 ayar altın kaplama Bluetooth kulaklıklar yine Monster armasını taşıyor.


Tek örnek otomobilin asıl farklılığıysa ses sisteminde. Monster firmasının sahibi Noel Lee tarafından özel olarak ayarlanan 16 hoparlöre sahip sistem 3.600 Watt çıkış gücüne sahip.

Kaput altında değişiklik sunmayan bu Continental GT V8 S'in çift turbo beslemeye sahip, 4 litre hacimli v8 motoru 521 beygir güç, 680 Nm tork üretmeye devam ediyor.

Chevrolet Bolt EV


Chevrolet'nin geçtiğimiz yıl konsept halini sergilediği elektrik motorlu küçük hatchback modeli Bolt EV, seri üretime girdi. Henüz detaylı teknik verileri paylaşılmayan otomobilin görünümündeyse değişiklikler yapılmış.

Volt'un küçük kardeşi olarak ürün gamında yerine alan Bolt'un bir Chevrolet olduğunu anlamak zor değil. Küçük farların arasında yer alan siyah renkli ön panjur ve yarısı kapatılmış olsa da büyük görünen ön hava girişi aracın kişiliğini yansıtırken neredeyse ön camla aynı eğime sahip olan kısa motor kaputu dinamik bir karakter sunuyor.


Farların dış köşelerinden yan aynalara doğru uzayan siyah bandı C sütununa kadar sürdüren Chevrolet özellikle ön kapı camlarını büyük tutmuş. Kapı ve tampon altlarıyla çamurluk çerçeveleri siyah renkli plastik korumalara sahipken yer yer kromajlı çıta kullanımı da göze çarpıyor.

Geri vites ve arka sis farları arka tampon üzerine alınırken büyük stoplar arka bölümün havasını değiştirmiş. İlerleyen yıllarda Opel amblemiyle de satılabilecek Bolt'un C sütunu bu ihtimali güçlendiren bir görünüm sunuyor.


İç mekan tasarımıyla da dikkat çeken otomobilde kalın, üç kollu ve çok fonksiyonlu bir direksiyon simidi kullanılırken gösterge paneli tamamen dijital. İnce yapılı havalandırma kanalları, büyük bölümü dokunmatik ekrandan oluşan gösterge paneli, ön koltuklar arasında sunulan büyük cep ve BMW modellerinden alınmış gibi duran vites topuzu gibi detaylar görülebiliyor.

200 beygir güç, 360 Nm tork üretebilen elektrik motoruyla 0'dan 100 km/s sürate yaklaşık 7 saniyede ulaşabileceği açıklanan otomobilin maksimum sürati A.B.D. için 146 km/s'te sınırlı. Ulaşılabilen menzilse yaklaşık 400 km.

6 Ocak 2016 Çarşamba

Hyundai i20 Sport


Hyundai'den beklenen haber sonunda geldi. Sportif görünüme sahip bir i20 şeklinde karşımıza çıkan otomobil, daha önce kardeş firma Kia'nın kullanmaya başladığı, turbo beslemeye sahip küçük hacimli motorla birlikte tanıtıldı.

İlk etapta Almanya pazarı için tanıtılan otomobil, en güçlü i20 olma şerefini N Sport olarak tanıtılan aracın elinden de alıyor. Daha çok grafiklerle farklılaştırılan gövdesinin haricinde farklı yan etekler, 18 inç çaplı jantlar, daha büyük bir spoiler, kromajlı egzoz çıkışı ve difüzör benzeri arka tampon eklentisi gibi detaylarla dikkat çeken otomobilin süspansiyon sistemi de 20 mm alçaltılmış.


Donanımına anahtarsız giriş ve çalıştırma da eklenen otomobilin asıl farklılığıysa kaputu altında saklı. Güney Kore merkezli firmanın turbo beslemeye sahip, 1 litre hacimli benzinli motoruyla donatılan araç 120 beygir güç, 170 Nm tork üretebiliyor. Henüz detaylı teknik veriler açıklanmasa da otomobilin 6 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulacağı kesinleşti.

dÄHLer M4


BMW'nin en sportif modellerini hazırlayan M departmanı modifikasyon firmalarının da gözdeleri arasında yer alan otomobiller üretiyor. Bu araçlardan birisi de şüphesiz M3 ve M4 kardeşler.

Her iki model için de farklı tasarım ve boyutlarda jant sunan dÄHLer ayarlanabilir süspansiyon sistemi, aerodinamik gövde paketi, daha güçlü frenler ve farklı bir egzoz sistemini de donanıma eklemiş.


Aracın çift turbo beslemeye sahip 3 litre hacimli motoru için de üç farklı güç seviyesi sunan marka en üst seviyede 540 beygir güç, 730 Nm tork alabiliyor. Bu pakete sahip üzeri açılabilen M4'ün maksimum sürati 327 km/s'e ulaşırken 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresi de 4 saniyeye iniyor.

BMW i Vision Future Interaction


Alman üretici BMW, gelecekte araçlarında kullanmak istediği teknolojileri i ailesini kullanarak tanıtıyor. Bu tanıtımın ilk ayağı aynalar yerine kameralara sahip i3 ve i8 modelleri olarak karşımıza çıkarken ikinci etapta yolcu-araç iletişimine yoğunlaşılmış.

2012 yılında tanıtılan i8 Spyder'ı temel alan i Vision Future Interaction konseptinin yüzü tanıdık. Kapıları ve yan aynaları bulunmayan otomobilin gövdesinde ufak tefek rötuşlar göze çarparken arkası da daha düz bir yapıya sahip. Aerodinamik tasarıma sahip yeni jantların desenleri de i8 ailesinin genel tasarım anlayışını yansıtıyor.


İç mekanında ince yapılı koltuklar haricinde yine tanıdık bir yapı göze çarpsa da aracın ana farklılığı da burada görülüyor. Dijital gösterge paneli ve çift kola sahip direksiyon simidi haricinde konsolda dikkat çeken en büyük aksesuar 21 inç genişliğindeki interaktif ekran. Dokunmatik olsa da el hareketlerini algılayabilen konsept sayesinde ileriye uzanmadan da kumanda edilebilen ekranın sürücü tarafından daha rahat görülebilmesi için otonom sürüş modunda koltuk otomatik olarak geriye doğru çekiliyor.

Bu arada otonom sürüş modu seçildiğinde mavi renkte aydınlatılan direksiyon simidi panele doğru çekilerek sürücüye ek hacim yaratılıyor.

Volkswagen BUDD-e


Volkswagen konseptleri 2016 yılında da bizlerle. Alman marka bu sefer perdeyi elektrik motorlu bir MPV prototipiyle açtı. MEB isimli modüler platform üzerine inşa edilen otomobil 21. yüzyılın Microbus modeli olarak tanıtılıyor.

Köşeli bir tasarıma sahip olan otomobilin büyük ön panjurunda ambiyans ışıkları kullanılırken tamponun şişkin bir yapısı var. 21 inç çaplı jantlara sahip olan konseptin kaputu da kısa tutulmuş. Çift parçalı A sütunu arkasında kalan bütün sütun ve camları siyah renkli olan BUDD-e'nin çamurlukları da şişkin. Tavanda gövdenin diğer bölümlerinden farklı renk kullanılan aracın LED stopları, spoiler üzerinde bulunan uzun stop lambasıyla birleştirilmiş.


D sütunu araçtan ayrıymış gibi bir görünüm sunarken Volkswagen'in elektrik motoruna sahip diğer araçlarında olduğu gibi tamponlarda parantez biçimli aydınlatmalar yer aldığı görülebiliyor.

Kapı açılması dahil hemen her fonksiyonu el hareketleriyle yapılabilen otomobilin sade bir tasarıma sahip iç mekanında iki kollu direksiyon simidiyle birlikte üç farklı açıdan sürücüye bakan programlanabilir ekran dikkat çekiyor. Otomobilin ilginç donanımlarından birisi de sesli komutları kimin verdiğini anlayabilip buna göre araç fonksiyonlarını ayarlayabilen sistem.


4.597 mm boya, 1.938 mm genişliğe ve 1.834 mm yüksekliğe sahip konseptin aks mesafesi 3.152 mm. Her aksında bir elektrik motoru görev yapan BUDD-e'nin maksimum sürati 150 km/s olarak açıklanırken 101 kWh kapasiteli pillerle menzil 600 km'yi buluyor.

5 Ocak 2016 Salı

FFZERO1


İş elektrikten açıldığında aklımıza gelen iki isim Tesla ve Faraday. Bu isimlerden ilki bir süredir elektrik motorlu araçlar üreten bir firmada da kullanılırken ikincisine aynı görevin verilmesi 2016 yılını buldu.

Çinli bir milyarderin A.B.D.'de kurduğu Faraday Future isimli firmanın ilk konsept çalışması olan ZERO1 fütüristik bir görünüm sunuyor. Vision Gran Turismo konseptlerini andıran otomobilde abartılı bir aerodinamik kitle birlikte dev jantlar ve ince yapılı LED aydınlatma grubu kullanılmış.


Tek kişilik bir kabine sahip olan konseptte bir kubbe içerisine yerleşen sürücüyü çevreleyen konpit bir savaş uçağını hatırlatıyor. Dijital gösterge paneline sahip olan otomobilin oval direksiyon simidinin göbeği de navigasyon sistemine ev sahipliği yapıyor.

Teknik verileri de etkileyici olan FZERO1'ın dört elektrik motorunun toplam güç çıkışı 1.000 beygirin üzerinde. Ağırlığı açıklanmayan otomobilin maksimum süratinin 320 km/s'in üzerinde olması, 0'dan 100 km/s sürateyse yaklaşık 3 saniyede ulaşabilmesi planlanıyor.

NOVITEC TORADO Huracán N-Largo


Lamborghini'nin giriş modeli olan Huracán'ı modifiye edenler kervanına NOVITEC TORADO da katıldı. Aracın görünümünü daha da agresif hale getiren firma motor bölümünde de önemli bir çalışma yapmış.

Otomobili önde 6, arkadaysa 12 cm genişleten firma önde, küçük hava girişlerine sahip bir bagaj kapağı ve daha sportif görünüme sahip tampon bulunurken genişletilmiş yan etekler, karbon fiber yan aynalar, farklı tasarıma sahip kaput, büyük spoiler ve difüzör diğer detaylar arasında sayılabilir.


Önde 20, arkada 21 inç çaplı jantlarla donatılan otomobilin egzoz sisteminde de koyu renkli çıkışlar dikkat çekiyor. Aracın yol tutuşunu daha da iyileştirmek için süspansiyon sistemi de 3.3 cm alçaltılmış.

Kaput altında yatan 5.2 litre hacimli v10 motora bir çift kompresör besleme uygulayan NOVITEC TORADO bu sayede üniteden  860 beygir güç, 960 Nm tork alabilmiş.

4 Ocak 2016 Pazartesi

Jannarelly Design-1


Son yıllarda aramıza katılan otomobil markalarına bir yenisi eklendi. Anthony Jannarelly ve Frederic Juillot tarafından kurulan firmanın merkeziyse Dubai olarak belirlenmiş. Henüz tek modeli bulunan markanın bu aracı da 60'lı yıllara göndermeler yapan bir roadster.


3.860 mm boya, 1.840 mm genişliğe ve 1.080 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi de 2.425 mm olarak açıklanıyor. Retro tasarıma sahip olduğu görülebilen araçta 16 inç çaplı jantlar kullanılırken ön cam küçük boyutlu bir tasarıma sahip. Öndeki splitter ve arkadaki difüzör aracın modern tasarım özelliklerinden.

Nissan'dan alınan 3.5 litre hacimli v6 motoru ortaya konumlandırılan Design-1, 304 beygir güç, 371 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate yaklaşık 4 saniyede ulaşabileceği belirtilen otomobilin boş ağırlığı 710 kg.