26 Şubat 2011 Cumartesi

Peugeot RCZ


Beni tanıyanlar bilir; Konu otomobil test etmek olunca gözlerim parlar. Bütün işi gücü bırakıp araca kavuşmak, orasıyla burasıyla oynamak isterim. Fakat bazı araçlar var ki bunları test etmek için içimde daha da büyük istek olur. Yüksek performans bağımlısı olan bir bünyeye sahip olmak, önüme gelen sportif araç testlerini benim için çok daha özel kılıyor.

Bir süredir test etmek için beklediğim araçlardan birisi de elbette Peugeot'nun küçük sporcusu RCZ idi. Test için Peugeot'dan istediğim araç yalan olunca ben de soluğu tanıdıklarda alarak otomobille buluştum. Dedim ya, bu otomobili test etmem gerekiyordu.

Dış Mekan

Konsept halindeyken ismi 308 RC-Z olan aracın 308 kısmı sadece ön kısmında hissediliyor. İsimde bulunan Z harfi ünlü İtalyan firma Zagato'nun habercisiyken tasarımda İtalyanların parmağı olduğu aracın her halinden anlaşılabiliyor. Çerçevesiz kapı camlarına sahip olan RCZ'nin görünümü konsept modelinkiyle hemen hemen aynı. Sahip olduğu 19 inç çaplı jantlar, alçak tavan çizgisi ve şişkin çamurluklarla birleşince ortaya oldukça güçlü bir görünüm çıkmış. Zagato için imza niteliği taşıyan çift bombeli tavan yan aynalar gibi siyaha boyanıırken hiçbir Peugeot modeline benzemeyen arka kısım yuvarlak hatlarıyla dikkat çekiyor. LED teknolojisi kullanan stopları geceleri etkileyici görünen otomobilin çift egzoz çıkışı ve gövdeye gizlenebilen arka spoileri diger sportif öğeler olarak karşımıza çıkıyor.

İç Mekan

Günümüzde şıklığını hala koruyabilen otomobillerden olan 406 Coupé'ye sedan versiyonunun sıkıcı kokpitini yerleştiren Peugeot, RCZ için de aynı şeyi yapıp 308 konsolunu aynen otomobile yerleştirmiş. Yalnız 406 modelinde kullanılanın aksine 308'in kokpiti oldukça şık olduğundan aracın iç mekan tasarımında bir gariplik sezilmiyor. Altı düzleştirilmiş direksiyon simidi, alüminyum pedal takımı, krom kaplı çerçevelere sahip gösterge ve havalandırma çıkışları, deri kaplama üst panel, piyano siyahı orta konsol ve yan destekleri çok başarılı olan sabit kafalıklı sportif koltuklar otomobilin bir performans aracı olduğunun işaretlerini veren donanımlar arasında yer alıyor.

Teknik olarak 2+2 oturma düzenine sahip olan aracın ön koltuklarında rahatça konumlanmış olan insanlar bulunurken arkada oturmaya imkan yok. Bu durumda ön koltuklar neredeyse arkadakilerin minderlerine dayanırken bu kısımda rahat etmeyi bırakın oturabilmeyi bile imkansız kılıyor. Arkada rahat edilememesinin bir diğer nedeniyse şık tavanın, sürücüden itibaren giderek alçalması. Baş mesafesini çok kısıtlayan bu durum arka koltukların deri kaplı bir bagaj olarak kullanılması zorunluluğunu doğrular nitelikte.

4.287 mm boya, (Aynalar dahil) 2.107 mm genişliğe ve 1.359 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi 2.612 mm. 384 litre gibi hiç de fena olmayan bir bagaj hacmi sunan aracın sunduğu bu hacim arka koltukların katlanmasıyla 760 litreye kadar çıkabiliyor.

Konfor

Bu tip bir araçta yüksek konfor aramak ne kadar doğru olur bilemiyorum ama 19 in çaplı jantlara, 40 yanaklı lastiklere ve alçak yapısına rağmen aracın sürüş konforu oldukça yüksek seviyede. Beklendiği kadar sert olmayan süspansiyon sistemi yoldaki bozuklukları kolayca emebilirken iç mekanda bulunanların bellerini zorlamıyor. Bu konuda yapabileceğim tek eleştiri başarılı yan desteklere sahip şık koltukların oturma alanlarının biraz dar olmasıydı. Bunun dışında genelde rahat kullanmak için alışılması gereken alçak yapı ve şişkin çamurluklar bu aracın içerisine girilince fark bile edilmiyor.

Konforu donanımda arayanlarsa araçta daha da memnun olacaklardır. Deri döşeme, CD ve MP3 çalar, çift bölgeli otomatik klima ve tabii ki otomatik şanzımanın standart olarak sunulduğu aracın içerisinde bulunmak tam bir keyif. Geçişleri sarsıntısız olan şanzıman 6 oranlı ve manuel kullanımda vites topusundan kontol edilebiliyor. İnsanın hayatını kolaylaştıran donanımlar arasında elektrikli ön koltuklar bulunurken soğuk havalarda bu koltukların ısıtılabilmesi olumlu.

Sürüş

İşte RCZ'nin en güçlü olduğu alan. Süspansiyon sistemi orta sert fakat kısa stroklu olan otomobilin 235/40-19 ölçülü lastikleri kuru havalarda başarılı bir yol tutuş sağlıyor. Bu yol tutuş performansının bir diğer mimarları da alçak ağırlık merkezi ve genişletilmiş iz genişlikleri. Mini modellerinde de kullanılan turbo beslemeye sahip 1.6 litre hacimli motoru 156 beygir güç, 240 Nm tork üretebilen otomobil 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 8.4 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 213 km/s olarak açıklanıyor. 200 km/s'e kadar oldukça istekli bir şekilde hızlanan aracın nefesi bu süratten sonra kesilse de şanzımanı manuel moda alıp vites topuzuyla oynamak size bu durumu unutturuyor.

Göz kamaştırıcı seviyede olmayan performansı unutturan bir diğer unsur da egzoz sistemi. Genel olarak Fransız otomobillerinde ayarları sportiflikten çok uzak olan egzoz sistemlerinin kullanılmasına alışmış olsak da bu araç kesinlikle genellemenin dışında kaliyor. Performansı olduğundan çok daha yüksek seviyedeymiş gibi hissettiren egzoz sistemi düşük devirlerde yaşanan rezonansı tok bir sesle kulaklara iletirken "Sport" modunda 6.500 d/d'ya kadar devir çevirebilen motorun sesini tam bir senfoniye dönüştürüyor.

Sportif kullanımı özendiren bu kadar donanımdan sonra yakıt tüketiminin düşük olması beklenmeyen otomobil hızlı otoban sürüşlerinde tüketim ortalamasını 12 litre/100 km seviyelerine taşıyabiliyor. Yol açıldıkça ortalama tüketim 11 litre/100 km seviyelerine çekilebilse de aracınızı hızlı kullanmaktan hoşlanıyorsanız benzinciye sık sık uğramayı adet edinmeniz gerekiyor. Sürekli dur kalkların yaşandığı şehir trafiğinde tam bir kurtarıcı haline gelen başarılı otomatik şanzıman, 1.300 kg'ın altında tutulmuş ağırlıkla birleşince sıkışık trafikte bile ortalamayı rahatça 8 litre/100 km'nin altına düşürebiliyor. Bu araçta da tüketime etki eden asıl faktör motorun çevirdiği devir sayısı ki önünüz boşalınca hem içinizden hem de egzozdan gelen sese kulak verirseniz cüzdanınızın çabucak inceleceğini görebileceksiniz.

Donanım-Fiyat

Peugeot, bu araç için oldukça basit bir satış stratejisi güdüyor. Sadece Yearling donanım seviyesine ve siyah ile beyaz olmak üzere iki renk seçeneğine sahip olan RCZ'nin diğer renk seçeneklerine ulaşmak için özel talep gerekiyor. Her ikisi de aynı motor bloğunu kullanan iki versiyona sahip olan otomobilin otomatik şanzımanla sunulan modeli 156 beygir güç, 240 Nm tork sunarken 6 ileri vitesli manuel şanzımanlı model 200 beygir güç, 275 Nm tork sunuyor. Modellerden daha güçsüz olanı 74.880, güçlü olanıysa 80.600 TL fiyattan satılıyor ve katalog bilgilerine göre araçlarda opsiyonel bir donanım bulunmuyor.

Standart donanımsa daha önce belirttiğim gibi oldukça zengin. Elektrikli, sürücü tarafı hafizalı, ısıtmalı ve deri döşemeli koltuklar, ön ve arkada park yardımcısı, yol bilgisayarı, altı düzleştirilmiş deri direksiyon simidi, hız sınırlama ve sabitleme sistemi, elektrikli katlanabilen dış aynalar, yol bilgisayarı, alarm, yağmur ve far sensörü, Hill Holder, ESP, dinamik denge kontrolü, Xenon farlar, krom kaplı çift egzoz çıkışı, içeriden yükseltilebilen spoiler, Aux ve USB girişlerine sahip, Bluetooth destekleyen ses sistemi ve çift bölgeli klima gibi donanımların tümü araçta standart olarak sunuluyor.

Sonuç

Dikkat çekicilik faktörü üst seviyelerde bir otomobil olan Peugeot RCZ tam bir zevk aracı. Otomobilin Zagato tarafından şekillendirilen şık gövdesi çok hoş görünürken 1.6 litre hacimle düşük vergi diliminde kalan motoru sahibi üzerindeki vergi yükünü azaltıyor. Gerçi bu vergi, sportif kullanımda oldukça artan yakıt faturasıyla cepten bir şekilde çıkıyor ama para harcanırken alınan zevk de katlanarak artıyor. Elektrik sistemleriyle olan sorunları dillere destan olan Peugeot markasının bu modeli, astronomik satış rakamlarına ulaşamayacak olsa da 308 gibi güvenilir bir aracın temellerini kullanmak gibi büyük bir avantaja sahip. Aykırı olmayı seven ve arada performans isteklerini bastırmak isteyen insanlar için oldukça uygun bir otomobil.

Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

18 yorum:

  1. Oldukça güzel bir yazı olmuş. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Kişisel görüşlerinize çok fazla yer vermemişsiniz sunumunuzda Onur Bey. Sizce bu fiyata bu araba alınır mı ? Donanım/performans/fiyat kıstası olumlu mu ? Peugeot her zaman sorunlu arabaların markası ve insanların uzak durmaya çalıştığı bir marka olmuştur, RCZ almak isteyen birisini bu konuda nasıl rahatlatabilirsiniz ? Yakıt tüketimi fazla değil mi sizce ? Bugün 250 beygirlik rx-8ler ortalama 21 lt benzin yakarken 156 beygire 11 lt ortalama sizce fazla değil mi ? Ayrıca spor arabada 156 beygir çok düşük gibi geldi bana. Passat 1.2 motora 102 beygir, A4 2.0 motora 143 beygir kullanıyor. Ayrıca geçenlerde genesis coupe ile karşılaştırılmasını okumuştum RCZ'nin. Tümseklerden geçişte çok fazla hissettiriyor, bele kuvveti direkt veriyor diye okumuştum, sizin yorumunuzla hiç örtüşmüyor, düşündürücü açıkcası. İyi günler dilerim.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Onur Bey, direksiyonun arkasındaki kulakçıklardan bahsetmişsiniz fakat ne ben görebildim o kulakçıkları nede aracın sahibi olan arkadaşım ? Acaba bir yanlışlık mı oldu. Yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Kişisel görüşlerime çok fazla yer vermemem normal. "Çok fazla" aşırı anlamına geldiğinden insanları sıkmak istemem. Ayrıca halkın büyük çoğunluğunun araçları benim gözümden görmeyeceğini de biliyorum. Benim sevdiğim özelliklerden nefret eden kişiler olacağı gibi sevmediğim özelliklere bayılanlar da olacaktır. Bu nedenle "Şusu çok güzel" gibi sözler yerine özelliğin neler verip neler aldığını anlatan bir üslup seçiyorum.

    RCZ almak isteyen birisini Peugeot'nun sorunları konusunda rahatlatmak benim işim değil. Dikkat ettiyseniz yazıda da Peugeot'nun elektrik sistemi sorunları hakkında yazdım. Aynı şekilde aracın performansının çok parlak olmadığını da belirttim yazıda.

    Yakıt tüketiminin seviyesi, zorlanan turbo beslemeli bir araç için gayet mantıklı. Bu ortalamayı ne şartlarda elde ettiğimi de ne derece düşürülebildiğini de belirttim. Yapıları gereği aşırı beslemeye sahip olan motorlar zorlandıklarında atmosferik motorlardan daha fazla yakmaya meyillidirler. Aynı motor hacmi ve aynı şekilde otomatik şanzımana sahip olan bir Mercedes C180 Kompressor'ün de aynı süratlerde kullanıldığında aynı şekilde tükettiğini hatırlatırım.

    Aracın 156 beygir gücünde olmasının nedeni otomatik şanzımanın 200 beygir güç üreten versiyonuna dayanamaması. Yani bu modele RCZ'nin konfor modeli diyebiliriz. Süspansiyon konforunu karşılaştırırken daha kalın yanaklı lastiklere ve daha yumuşak bir süspansiyon sistemine sahip Hyundai Genesis Coupé gibi bir araç yoktu önümde. Aracın süspansiyon konsofu, 40 yanak lastikler ve 19 inç jantlar sunan bir araca göre gayet başarılı. Burada da kişisel görüşün nasıl ikilemlere neden olduğunu görüyorsunuz zaten. İki değişik insanın yorumu sübjektif konularda birbirinden farklı olabiliyor. Bu nedenle mümkün olduğunca uzak duruyorum bu tür yorumlardan.

    Güç karşılaştırmasında verdiğiniz iki aracın da litre başına ürettiği güç Peugeot'nunkinden az, dolayısıyla motordan alınan gücün fena olmadığı çıkıyor ortaya.

    Ben de iyi günler dilerim.

    YanıtlaSil
  6. Evet, karıştırma söz konusu oldu benim tarafımda. Aracı test etmeye giderken ve dönüş yolunda kullandığım Honda Civic'in donanımlarından birisiydi direksiyon arkasındaki kulakçıklar.

    Karışıklık için özür dilerim. Hemen düzeltiyorum.

    YanıtlaSil
  7. Ayrıca aracın fiyatı konusuna da bir açıklık getirelim. Bu tür araçları satın almak için tasarıma aşık olmanız gerekiyor. Testte de ortaya çıktığı gibi RCZ günlük kullanımda her işinizi görebilecek bir otomobil değil. Salt performansa bakarsanız 200 beygir gücündeki model bir Audi TT'den çok daha mantıklı fiyata satılıyor fakat kalite konuları önünde bir engel. Mantığınızı kullanırsanız RCZ gibi bir otomobili zaten düşünmezsiniz. Aynı motor-şanzıman ikilisinin kullanıldığı 308 modeli hem daha ucuz hem de çok daha değişken bir otomobil. Aynı şekilde 180 beygir gücündeki bir Opel Astra hem daha performanslı, hem daha ucuz hem de daha değişken ama bu araçların her ikisi de RCZ'nin tasarımına yaklaşamıyor. Dolayısıyla aracın fiyatının uygunluğu da, karşılaştırılan rakibe bağlı olarak sübjektif bir kavram şeklinde karşımıza çıkıyor.

    YanıtlaSil
  8. Onur Bey Merhaba,

    Incelemeniz icin tesekkurler. Gecen hafta, ben de bir arkadasimla ayni araci test etme sansi buldum. Siz olumlu yanlarini yazmissiniz, ben gordugum olumsuzluklari yazmak isterim (Yorumlarim tamamen nesnel, RCZ-sever arkadaslar alinmasin :).

    - Hizli ivmelenmede arac yola tutunmada problem yasiyor hissi verdi. Ayrica yuksek hizlarda (>140km/h) guven vermedi. Bu, sert suspansıyondan kaynaklaniyor olabilir.

    - Bizim versiyonda dokunmatik olmayan GPS vardi, acikcasi kullanimi dokunmatik GPS'ler kadar rahat degil.

    - Otomatik on camlar cok yavas inip kalkiyordu.

    - Silecek/Sinyal kollarinin Peugeut Partner ile ayni oldugu gibi bir bilgi geldi, eger dogruysa boylesine guzel tasarlanmis bir araca yakismamis diyebiliriz.

    Bunlar bazilarina detay gelecek noktalar ve bunlarin hic biri araca ilk gordugunuzde/bindiginizde/kullandiginizda RCZ'in verdigi hazzi etkilemiyor.

    YanıtlaSil
  9. Cevabınız için çok teşekkürler Onur Bey ama ben size bir tavsiyede bulunmak isterim, bu blogu takip eden birçok kişi nesnel bilgiler almak için değil, sizin araçlar hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek için takip ediyor. Çünkü birçok nesnel bilgi herhangi bir oto yetkili bayiisinden öğrenebilinir. Ama araba konusunda ihtisas yapmış, tecrübeli bir geçmişe sahip birisinin görüşlerini bulabileceğimiz yer sizin blogunuz. Bu yüzden kişisel görüşlerinize lütfen daha çok yer veriniz. Bir arkadaşım yaza doğru RCZ almak istiyor. Yaza doğru olmasının sebebide 2012 model araçları görebilmek, onu RCZ tutkusundan ayırabilecek bir araç olucak mı merak ediyor. Buradan RCZ ile ilgili görüşlerinizi onunla paylaşıcam. Bakalım fikri aynı kalıcak mı. İyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  10. Valla ne yalan söyleyeyim, otomobiller konusunda bu kadar ciddiye alınacağımı tahmin etmezdim. Alındığımı görünce de daha objektif yazmaya çalıştım zira dediğim gibi herkesin benim tarzımı benimsemesi mümkün değil.

    Bunun yanında daha sübjektif şekilde yazmamı isterseniz ona da varım. Yakında bir test daha geliyor. Onda biraz daha bu yöne kayarım.

    YanıtlaSil
  11. Onur bey merhaba,

    Son 14 ay içerisinde şans eseri 6-7 proje alarak yaklaşık 80 milyar kazandım. Yani, zengin birisi, lüks yaşayan birisi değilim. Bundan sonra iş gelir mi gelmez mi hiç mi hiç belli değil. Şu an kullandığım araç ise Mercedes A 150 - otomatik vitesli modeli. Hergün toplamda 35-40km gidiyorum (iş yerine). Bunun 28-30 km si 4 şeritli anayolda geçiyor. Normalde 7 lt yaktığı iddia edilsede, ben 11 litreden aşağıya düştüğünü görmedim ve ayda 500 tl ortalama, kimi zamanlar ise 600-700 tl benzine yatırdığım oluyordu. Bunun beni nasıl zor durumlara soktuğunu anlatamam size. Yeri geliyordu merkeze, trafiğe inmem gerekiyor ve işim bitinceye kadar deponun 1/4'ünden fazlasını bitiriyordum.

    Çareyi de son çıkan sıralı lpg sistemlerinden birini almakta buldum, 2 milyara yakın bir hollanda modeli ile, markasını unuttum şimdi. Kalitel ibir şey olsunki, sorun çıkmasın dedim. Ustanın iddiasına göre azami 1-2 beygir kaybı olabilirmiş. O da azami derecede. Şimdi aylık yakıt giderim 200-250 kadar. Performansda da, bir iki kere kırmızı ışıkta durması dışında "bariz" bir fark hissetmedim. Kendince hızlanması gerektiği yerde hızlanıyorda.

    Şimdi hayatımda kendime bir güzellik yapıp, bir araba almak istedim ve bu araç da RCZ. Fakat, ayda 700 tl benzini yine kaldırabileceğimi hiç mi hiç sanmıyorum, zira dediğim gibi işlerimin yarını hiç belli değil. Sizce bu modele LPG taksam çok abes kaçar mı? Abeslikten kastım, insanların ne düşündüğü değil. Bu aracın performansında gözle görülür bir düşüklük olur mu?

    Birde otomatik viteste manuel kullanırken ileri geri mi hareket ettiriyorsunuz, yoksa sağa sola mı?

    Son endişem ise, her ne kadar bir soru olmasa da belirtmek istedim, a150 den dolayı yüksek kullanıma çok alıştım. Trafikte diğer araçların üstü bir oturma mesafesinde olmak yola hakimiyet hissi ve güven veriyor. Bu araba bu yönden çok sıkıntı olacak gibi.

    Teşekkür ederim

    Ahmet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaklaşık 3 hafta önce RCZ aracıma lpg kiti taktırdım ve sonuçlardan çok memnunum... Aracıma özel bir kit taktırdım maliyeti yüksek oldu ama sonuçlar mükemmel... Yakıt tüketimi 23 kuruş / km ( 30.08.2016 yakıt fiyatları ile ) ve ayrıca performans düşüşü de görmedim...

      Sil
  12. Otomatik şanzımanın manuel modunda vites kolunu yukarı-aşağı hareket ettirerek değiştiriliyor vitesler RCZ'de.

    Oturma yüksekliğinden dolayı aracı yadırgama olacaktır elbette fakat alışılmayacak bir handikap değil bence.

    Asıl önemli olan LPG uygulaması. Öncelikle turbo beslemeli motor dolayısıyla beyin ayarının çok iyi yapılması lazım zira yapılmazsa düşük performans ve dediğiniz gibi arada stop etme olayları kaçınılmaz. Bunun daha ileri bir safhası olarak motorun iç aksamına zarar verebilecek arızalar da çıkma ihtimali var ki ben bu nedenle LPG çevirimine sıcak bakmıyorum pek.

    Bir diğer sorun da LPG tankını koyacak yer. Bagajı dar ve alçak olan bir otomobil RCZ. LPG tanklarının tam ölçülerini bilmesem de sorun yaşanma riski olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tank stepneye yerleştiriliyor ve bagajı aynen koruyabiliyorsunuz.. RCZ aracıma 52 lt'lik tank montajlandı. Stepneyi de uzun yolda kullanacağım...

      Sil
  13. pardon bu arabanın otomatik vitesi nedir ve ya nasıl dır? bılen varsa lütfen cvp versin arıorum arıorum bulamadım ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. PSA ve BMW'nin ortaklaşa geliştirdiği "Prince" motor ailesinde Aisin'in geliştirdiği tam otomatik şanzıman kullanılıyor. Opel'den Hyundai'ye kadar birçok marka araçta kullanılıyor Japon üreticinin şanzımanları.

      Sil
  14. uzun zamandır bmw 3.20 d 2010 civarı düşünüyordum ancak minimum 80bin tl civarı olması ,kazasız bulunma ihtimalinin zayıflığı, donanım eksikliği ve sıradan on konsol yüzünden Şu an fikrim rcz ye kaymış durumda. Ancak daha önce 307 hdi tecrübem yüzünden pug biraz korkutuyor. Açıkçası beyaz olan aklımı celsede nispeten zayıf performans 200 hp olanı düşündürüyor .Size sorum siyah renk olanı istemesemde 200 ile 156 lik arasında bariz bir fark var midir , beyaz otomatik pişman eder mi yoksa her halükarda 3.20 için mi beklemeliyim ?

    YanıtlaSil
  15. 156 ve 200 beygir araçlar arasında fark büyük. Özellikle şanzıman farklılığı performansa çok etki ediyor. Gerçi otomatik şanzıman da şehir trafiği için çok başarılı ama hem güç hem otomatik şanzımanı sunmuyor Peugeot ne yazık ki. Bu ikiliyi birleştirebilmek için BMW tercih edilebilir.

    YanıtlaSil