13 Eylül 2014 Cumartesi

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik


Güney Kore merkezli üretici Hyundai'nin Türkiye'de ürettiği modellerinden i10'un bütün versiyonlarını test etme azmim sürüyor. Daha önce 1.0 Style ve 1.0 Style LPG modellerini deneme şansı bulduğum i10'un şimdiki testinde yine aynı motor seçeneği ve otomatik şanzıman ikilisi görülebilecek.


Dış Mekan


Hyundai'nin giderek daha da köşeli hale gelen dış tasarımlarına i10 ile bir yenisi eklenmiş. Asya merkezli otomobil üreticilerinin yuvarlak hatlarından Avrupalıların keskin çizgilerine geçiş yapan otomobilin bu halinde Avrupalı tasarımcıların katkısı büyük. Sinirli bir görünüme sahip ön kısımda köşeli farlar ve tamponda yer alan altıgen hava girişi dikkat çekerken kalınlaştırılmış yan koruma çıtaları, küçük stoplar ve tamponlarda bulunan arka sis farları gözden kaçmıyor.

Giriş modelde kullanılan siyah renkli yan aynalar ve kapı kolları yaratılan kontrast sayesinde kötü görünmeseler de 14 inç çaplı sac jantlar ve bunları kaplayan jant kapakları için aynı şeyi söylemek güç. Kısa tampon tekerlek mesafelerine sahip olan i10'un bagaj kapağının üst kısmı da küçük bir spoiler şeklinde tasarlanmış.

3.665 mm boya, 1.660 mm genişliğe ve 1.500 mm yüksekliğe sahip olan aracın aks mesafesiyse 2.385 mm olarak açıklanıyor.


İç Mekan


Güney Kore ziyaretim sırasında fark ettiğim şeylerden birisi de kardeş firmalar Hyundai ve Kia'nın ortak platform kullanan araçları arasındaki tasarım farklılığı oldu. Hyundai modelleri daha yuvarlak hatlara sahipken aynı araçların Kia logolu kardeşlerinde daha köşeli tasarımlar görmek mümkündü. Otomobile sportif bir hava katan bu tip detayların şık durduğunu Hyundai de görmüş olacak ki yeni nesil modellerde tasarım anlayışında açık bir yakınlaşma yaşanmış.

Kia Cee'd'den alınmış gibi duran direksiyon simidi ve Picanto'yu hatırlatan orta konsolu araca daha dinamik bir hava katarken canlı renklerde alınabilen döşemeler hem daha kaliteli hem de daha şık bir duruş sergiliyor. Kapı içlerinde araç büyüklüğüne göre geniş sayılabilecek cepler bulunuyor. Ön kapılarda yer alan ceplerin içine büyük şişeler bile sığıyor.

Merkezi kilitle dört elektrikli cam ve yan aynaların kumandaları şoför kapısına alınırken far yükseklik ve konsol ışıklandırma şiddeti ayarlarıyla ESP devre dışı bırakma düğmeleri direksiyonun soluna eklenmiş. Şık görünümlü direksiyon simidinin üzerinde ses sistemi ve yol bilgisayarının kumanda düğmeleri yer alırken gösterge tablosu, büyük karakterleri sayesinde rahatça okunabiliyor.

Orta konsolun iki yanında yuvarlak havalandırma ızgaraları yer alırken bu ikilinin arasında ses sistemi kumanda elemanları ve daha aşağıda yuvarlak yapılı havalandırma düğmeleri yer alıyor. Direksiyon simidinin yakınına yerleştirilen vites kolunun önünde bulunan büyük saklama gözünün üst kısmına USB ve Aux çıkışları ile 12 Volt elektrik soketi eklenmiş.

Ön koltuklar arasına iki bardaklık ve irili ufaklı saklama gözleri yerleştiren Hyundai bu bölüme de bir 12 Volt soketi eklemiş. Üç kafalığa sahip olan arka koltukların sırtlıkları katlanarak 252 litre hacimli bagaj büyütülebiliyor.


Konfor


Hyundai'nin en küçük otomobilinin baz versiyonunda konfor aramak çoğumuzun aklımıza gelmese de aracın başarılı sayılabilecek donanımı insanın yüzünü güldürüyor. Orta seviyeden biraz daha sert bir süspansiyon sistemine sahip olan i10'un 65 yanaklı lastikleri darbelerin iç mekana iletilirken sönümlenmesine yeterince yardımcı oluyor.

Test aracım baz donanımlı olsa da ilk etapta insanın düşünebileceği çoğu donanıma sahipti. Style paketinde standart olarak dört elektrikli cam, elektrikli yan aynalar, klima, MP3 çalabilen, USB ve Aux girişlerine sahip ses sistemi, çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve yol bilgisayarı sunuluyor.

Aşırı yumuşak olmayan süngerlere sahip olan koltuklar uzun yolculuklarda sorun çıkarmayacak yapıya sahipken arka kısımda sunulan diz ve baş mesafeleri dış boyutlar göz önünde bulundurulduğunda makul. Rüzgar sesi başarılı şekilde izole edilirken yol gürültüsü, yükselen süratle birlikte içeriye girmeye başlıyor. 3 silindirli motorun sesiyse beklediğimden çok daha iyi bir şekilde bloke edilmiş.

i10 'un küçük yapısına paralel olarak şehir içinde rahatlık sağlayan yumuşak direksiyon sistemine test aracımda bir de otomatik şanzıman eklenmişti. Sarsıntısız geçişlere sahip olan tork konvertörlü ünite dört vitesli olması nedeniyle yüksek süratlerde motor sesinin yükselmesine neden oluyor. Düşük süratler ve özellikle dur kalklı trafikteyse ünitenin sağladığı rahatlık ortaya çıkıyor.


Sürüş


Minik i10'un direkiyonuna geçenlerin yüksek performans beklemesi pek mantıklı değil. 3 silindirli ve 1 litre hacimli motorun ürettiği 66 beygir güç ve 95 Nm tork bir tonun biraz üzerindeki ağırlığa rağmen etkileyici bir ataklık sunmuyor. Manuel şanzımanla da harikalar sunmayan i10, 4 ileri vitesli otomatik şanzımanla biraz daha hantallaşıyor.

Asıl üzücü olansa i10'un daha yüksek performansı kaldırabilecek bir yapıda olması. Spektrumun sert tarafına alabileceğimiz süspansiyon sistemiyle, 175/65-14 ölçüsündeki ince yapılı ve kalın yanaklı lastiklerine rağmen başarılı bir denge sunan aracın ani manevralara verdiği tepkiler başarılı. Ön koltuklarda sunulan yan destekler de virajlarda vücudun savrulmasını engelleyebiliyor. Direksiyon sistemi şehir kullanımı öncelikli tutularak yumuşak olarak ayarlanmış olan i10'un gaz pedalı, güç eksikliği yüzünden çok çekici olmasa da fren pedalının dozlanması başarılı.

Sportif araçlarda görev yapanlar gibi ayarlanan fren pedalı strok kullanımının başında güçlü bir frenleme sağlarken otomatik şanzımanda, vites kolundan manuel olarak vites değiştirme olanağı da sunuluyor. Bu özellikler performans öncelikli araçlarda görmeye alıştığımız şeyler olduğundan i10'da biraz yadırgansa da kendilerini evlerinde hissetmeleri için bir turbo besleme bir de daha fazla oran sunan şanzıman yeterli olacaktır.

0'dan 100 km/s sürate 16.8 saniyede ulaşabilen otomobilin maksimum sürati de 145 km/s olarak açıklanıyor. Yoğun fakat sürekli akan trafikte tüketim değeri 6 litre/100 km seviyesine düşürülebilen test aracının düşük gücü, otoyol sürüşlerinde tüketimin yükselmesine neden oluyor. Test sırasında elde ettiğim 7.4 litre/100 km'lik ortalama da bunu yansıtıyor. Tüketim konusunda otomobilin kendisini en rahat hissettiği süratler 50 ile 90 km/s arasında yer alıyor.


Fiyat/Donanım


Hyundai i10'un ışıldadığı bölüme geldik. 34.900 TL fiyatıyla ülkenin en ulaşılabilir otomobillerinden olan aracın standart donanımında elektrikli dört cam ve aynalar, CD ve MP3 çalabilen, USB ve Aux girişleri sunan ses sistemi, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, klima, ESP, lastik basınç uyarısı, yükseklik ayarlı hidrolik direksiyon, katlanabilir arka koltuk sırtlıkları, farklı renklerde seçilebilen döşemeler ve yol bilgisayarı bulunuyor.

Diğer birçok modelde olduğu gibi bu araçta da opsiyonel donanım sunmayan Hyundai şehir kullanımını göz önünde bulundurarak 4 ileri vitesli otomatik şanzımanı 3.300 TL farkla donanıma eklemiş. Hyundai i10'u otomatik şanzıman, 1.2 litre hacimli motor ve Elite donanımıyla satın almak isteyenlerse 41.700 TL'yi gözden çıkarmalı.


Sonuç


Türkiye'ye yapılan ciddi ek yatırımın ardından İzmit'te üretilmeye başlayan i10 şehir içi kullanımı için tasarlandığından bu işte çok usta. Giderek daha Avrupai tasarımlara imza atan markanın bu modeliyle elde ettiği görünüm de Avrupalı rakipleri arasında sırıtmamasını sağlıyor. Donanım konusunda da cömert olan otomobilin asıl ilginç olan yanı motor performansının yanında neredeyse göz kamaştıran yürüyen aksamı.

Otomobilin şehirli yapısına uygun şekilde donanımında sunduğu otomatik şanzıman trafik dışına çıkmayı sevmeyen özellikleriyle dikkat çekse de direksiyon başında geçirilecek saatleri uzun yollarda değil iş çıkış trafiğinde geçirmeyi planlayanlar için bir sorun bulunmuyor.


Fotoğraflar

Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

13 yorum:

  1. Boyle minik bir aracta kizgin bakan surat gercekten hos olmus, Bana istedigi yapilmadigi icin kaslarini catmis 4-5 yasindaki cocuklari animsatti :)

    YanıtlaSil
  2. Ulkemizde bu siniftaki araclari daha fazla gormek isterim. Bunun gibi arkadan motorlu twingo da keske Turkiyeye getirilse. Onur bey sizin bir bilginiz var mi yeni twingo gelecek mi? Getirilmeme ihtimalini normalde dusunmezdim ama oyak bu her sey beklenir!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesin bir bilgim yok ama getirilmemesi çılgınlık olur. Minimum vergi dilimine giren küçük, beş kapılı bir hatchback tam da şehir trafiğinde aranan şey.

      Sil
  3. Onur Bey, bu yazıyla alakasız ama bir soru sormak istiyorum. Ford Mondeo 2.0 240 bg, 340 nm güç üretiyor. BMW 328i ise 245 bg, 350 nm güç üretiyor. Ford şehir içinde 100 km'de 10.9 lt yakıyor. 0-100 km/s hızlanması ise 7.5 sn. Ağırlığı da 1569 kg. BMW şehir içinde 8 lt yakıyor. 0-100 km/s hızlanması 5.9 sn. Ağırlığı 1530 kg. Sormak istediğim şey, aralarındaki bu performans ve yakıt farkının asıl sebebi nedir ? Motor teknolojisi mi ? Herhalde 40 kg'lık fark ile Ford'un az buçuk daha güçsüz olması değil, değil mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bildiğim kadarıyla Mondeo'nun otomatik şanzımanlı modellerinin verileri bunlar.

      Gerçi manuel üniteyle bile motorun ürettiği güç ve torkun verildiği devirler daha aşağıda. Ayrıca bir de önden çekiş, arkadan itiş farkı var ki bu da hızlanma konusunda avantaj veriyor BMW'ye. Dört tekerlekten çekişli modellerde fark biraz daha az.

      Sil
    2. Bir de manuel şanzımanlı 428i'nin şehir içi tüketim değeri 8.8 litre/100 km.

      Sil
  4. Onur Bey sizce Bu araca ne icin para verilir, yani rakiplerinden fazlasi nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yerli üretim olması ve modern görünüşü başarılı yanlarından. Ayrıca fiyatı da uygun fakat bence performansı kötü. Yakında 1.2 litre hacimli modelini test edeceğim. Hem daha fazla güç hem de donanım sunan bir model ki bence o çok daha başarılı olacak testte.

      Sil
  5. Sen kimsin? Cik disari cik gozum gormesin :D

    YanıtlaSil
  6. Ben bu arabaya gözü diktim. Üstünde torq converter var. Millet vitesin sayısına kafayı takmış. Aracın son dişli oranı manul vites olanıyla neredesye aynı. Varsın 2 litre çok yaksın.
    Siz DSG ve Powershift şanzımananların istanbul trafiğine katlanabilceğini düşünüyormusunuz ?

    Likit kavrama , yani Tork Convertörü, belki 70 yıllık bir teknoloji. Ama inanaın istanbula en iyi bu gider.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence yao ya da diğer gibi bir seçim olmamalı. Tork konvertörlü ve 9 ileri vitesli şanzımanlar var sonuçta. Tabi i10 gibi bir aracta bu tip bir şanzıman aranmıyor ama bir 6 ileri vitesi de çok görmemeliler bence. i30'un makyajıyla birlikte 7 ileri vitesli çift kavramalı şanzımanın sunulması belki eski 6 ileri vitesli tork konvertörlü üniteyi bu araçlara iter. Asıl bence CVT güzel olurdu küçük motor seçeneklerine ama Hyundai 4 vitesli şanzımanı tercih ediyor.

      Sil
  7. Aracın son dişli oranı tam bir rezillik..performasn yerlerde sürünüyor...Son dişlide araba kendini yırta yırta 90 ı görüyor.140 bastım ..1 saat bu hızda sürsem heralde conta yakar :)devir aldı başını gitti ...Bu arabayı alacaksanız sakin kullanım 70 km hızı geçmeyeceksiniz...Kullandığım en garip motor şanzıman ikilisiydi..Türk milletine ne versen alır mantığı ile yapılmış berbat bir hız performans birleşimi..Ama ferahlığı yol tutuşu frenleri mükemmel..motor şanzımana takılmam şoförlükte yerlerde sürünüyor diyen acemiler tercih edebilir..

    YanıtlaSil